Ayasofya, dünya mimarisinin en önemli örneklerinden biri olarak, sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın gözünde bir ikon haline gelmiştir. 537 yılında tamamlanan bu muazzam yapı, tarihteki en büyük kubbeye sahip mimari eserlerden biri olarak dikkat çekiyor. Zamanla hem Hristiyanlık hem de İslam kültürlerinin etkilerini sunmuş, bu sayede eşsiz bir kültürel zenginlik ortaya çıkarmıştır. İç mekanındaki altın mozaikler, büyüleyici renkleri ve etkileyici detaylarıyla hayranlık uyandırmaktadır. Ahşap ve mermer işlemeleri göz alıcı bir güzellik sunarak, tarih boyunca pek çok ziyaretçi çekmiştir. Ayasofya'yı keşfetmek, zamanın durduğu ve geçmişle günümüzün birleştiği bir yolculuğa çıkmak demektir. İstanbul'un tarihi dokusunu anlamak ve bir parçası olmak için mutlaka görülmesi gereken bir yer.
Ayasofya, İstanbul'un Sultanahmet semtinde yer alıyor ve şehrin turistik merkezlerinden biri olarak kolay ulaşım imkanı sunuyor. Hava yolu ile seyahat edenler için İstanbul'un her iki havalimanından (İstanbul Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı) şehir merkezine otobüs, taksi veya özel transfer araçları ile ulaşılabilir. Şehir içi ulaşımda ise, metro, tramvay ve otobüs hatları oldukça gelişmiştir. Tramvay ile T1 hattını kullanarak Sultanahmet durağına kadar gidebilir ve 5 dakikalık bir yürüyüşle Ayasofya'ya ulaşabilirsiniz. Ayrıca, Beyoğlu'ndan yürüyerek veya otobüsle gelen ziyaretçiler için Kabataş'tan tramvaya binmek iyi bir seçenek. Özel araçla gelmek isteyenler için ise otopark alanları mevcut. Ayrıca, otobüs ve dolmuş gibi toplu taşıma araçlarıyla da İstanbul'un birçok noktasından ulaşım sağlamak mümkün.
Ayasofya'nın etrafında keşfedilecek birçok önemli turistik yer bulunmaktadır.
Ayasofya ziyaretinizin ardından karnınızı doyurabileceğiniz pek çok lezzetli mekan mevcuttur.